Lisedeyken en büyük hayalim mimar olmaktı. Üniversite sınavı kapıya dayandığında ablamın ısrarlarına koca bir sene dayanmış olmama rağmen, sınavdan bir gece önce tercih listemden bir okulu silip yerine İTÜ İşletme Mühendisliği bölümünü nasıl olup da yazdığımı hala ben de anlamıyorum. Eylül ayı gelip çatttığında puanım yettiği halde İTÜ Mimarlık fakültesi yerine İTÜ İşletme Mühendisliği binasının yolunu tuttum. Belki kader, belki değil… Ama 19 senedir başka bir işletme mühendisi ile evliyim ve iki oğlum var. Çalıştım hem de çooook çalıştım ama…

Sevgili eşim yurtdışına çalışmaya karar verince;

Bi de baktım çoluk çombalak İngiltere’deyiz. Bir şirketin pazarlama müdürlüğünü yaparken ev hanımı oluverdim aniden! Hayatımın en önemli, en uluslararası ve keyifli tecrübelerinden birini yaşadım. Zamanım bol değildi ama zaman yaratma fırsatım boldu. Uzun süredir aklımda olan bloğu hayata geçirdim ve sizlerle paylaştım.

Artık durmadan yazıyorum…

Yaban ellerden döndükten sonra can dostumla Esra’yla birlikte freelance metin yazarlığı şirketi kurduk. Bir de Türkiye’nin tarihi eserlerini, kültürel değerlerini bir macera örgüsü içinde anlatan OTTOLOYO çocuk kitap serisi yazıyoruz. İlk 2 kitap raflarda. Üçüncü kitap üzerinde çalışıyoruz. İşte bu yüzden TeraziLastikCimnastik biraz gerilerde kaldı… Ama artık ona da devam.

Gazete ve dergi bloglarında da yazmaya başlayınca keyfime diyecek kalmadı. Önce Milliyet Blog’da yazmaya başladım. Ardından Working Mother dergisi geldi. Şimdi de Hürriyet Yazar Café

Umarım yazdıklarımdan keyif alırsınız.