Yeni haftanın konuğu İstanbulsmile Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Kıvılcım Teksöz ile diş kurtaran öneriler…
******
İyi bir ağız diş sağlığı genel sağlıkla birebir ilgilidir. Diş hekimleri olarak öncelikli görevimiz aileler ve okullar ile işbirliği yaparak çocuklara erken dönemde doğru ağız ve diş sağlığı alışkanlıkları kazandırarak ileri yaşlarda hiç ya da çok az sorunla karşılaşmalarını sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda İstanbulsmile Diş Kliniği olarak uzun yıllardır anaokulları, ilkokullar, ve anne-çocuk gruplarına eğitim vermekteyiz. Bunun sonucu olarak da diş hekimi korkusu yaşamayan, koşa koşa düzenli muayene ve tedaviye gelen, doğru alışkanlıklara sahip çocuk hastalar yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Erken çocukluk dönemi ya da diğer adıyla biberon çürüğünü engellemek
Çocukluk döneminde karşılaşılan diş çürüklerinden, dişeti hastalıklarından korunmanın başında sağlıklı ve dengeli beslenme gelmektedir.
Bebeklik döneminde emzirme en doğru beslenme yöntemidir ve çoğu erken çocukluk dönemi ya da diğer adıyla biberon çürüğünü engeller. Biberonla beslenmede dikkat edilmesi gereken bebeğin biberonla uykuya yatırılmaması, özellikle gece uykuya dalmadan en son verilecek sıvının su olmasıdır.
250 ml’lik bir biberondaki içeceğin kaç küp şeker ihtiva ettiğini öğrendiğinizde siz de hak vereceksiniz:
1 biberon (250 ml.) | İçindeki küp şeker |
Elma suyu ( %100) | 13 |
Portakal suyu (%100) | 11 |
Anne sütü | 8 |
Formül mama | 8 |
İnek sütü | 12 |
Su | 0 |
Katı gıdaya geçildikten sonra ağız ve diş sağlığı
Katı gıdaya geçildikten sonra da karbonhidrat, şeker tüketimini sınırlandırmalıyız. Şekerlerin çürük yapabilmesi için ne kadar çok yenildiği değil ne kadar sık alındığı önemlidir. Şeker alımı ana öğünler sırasında almak şeklinde sınırlandırılmalıdır. Tuzlu olsa da, çubuk kraker, açma gibi yiyeceklerin de diş yüzeyine yapışıp uzun süre asit atağına sebep olarak çürük yaptığı unutulmamalı; özellikle tatlılardan sonra tükürük akışını arttıran ve kazeinle dişi koruyan peynir gibi atıştırmalıklar yedirilmelidir.
Diş fırçalamaya ne zaman başlamalı?
Diş fırçalamanın küçük yaşlarda başlamasının önemi doğru fırçalama alışkanlığını yerleştirme ve florun koruyucu etkisinden erken dönemde faydalanmadır.
6 aylıkken ilk süt dişinin sürmesiyle dişler fırçalanmalıdır. Dişler parmak fırçası ya da ıslak gazlı bez ile temizlenebilir.
12 aylıkken çocuk boy diş fırçasına geçilebilir. Diş macununu yutmak yerine tükürmeye başladığı yaşa kadar (2-3) flor içermeyen, süt enzimlerinden oluşan diş macunları kullanılmalıdır. 3 yaşından başlayarak çocuğun kendi kendine diş fırçalaması teşvik edilmeli ancak dişler en az 8 yaşına kadar mutlaka erişkin tarafından da fırçalanmalıdır. Bezelye tanesi kadar macun yeterlidir.
Diş araları da temizlenmeli…
Diş fırçalamanın yanı sıra yetişkinler gibi çocuklar da diş aralarını temizlemeliler. Küçük motor faaliyetleri tam olmadığından klasik diş ipi yerine sapan şeklindeki diş iplerini, ortodontik tedavi görenler ise ara yüz fırçalarını kullanabilir.
Sportif aktivitelerde dişleri korumak
Çocukların yürümeye başlamasıyla birlikte yaralanmalar da başlar. Büyüdükçe özellikle sportif aktiviteler esnasında daha da sıklıkla karşımıza çıkar. Dişler açısından baktığımızda travma sonrası süt veya daimi dişlerin yerinden çıkması en dramatik olanıdır diyebiliriz. Eğer düşen, süt dişiyse dişi yerine koymaya gerek yoktur, çevre dokulardaki hasar kontrol edilip gereken tedavi yapılmalıdır. Ancak düşen daimi dişse, en kısa sürede dişi bulup köküne değmeden kuron kısmından tutup su veya süt gibi bir sıvı içine koyup diş hekimine götürülmeli ve yerine yerleştirilmesi sağlanmalıdır.
Özellikle futbol, basketbol, güreş, gibi sporlarla uğraşan çocuklarda dişlikler (mouthguard) diş, çene, dudak ve dil gibi ağız içerisindeki dokuların korunmasında çok etkilidir.
Diş hekimi ziyareti ne sıklıkla olmalı?
Tüm bu sağlıklı, doğru alışkanlıkların yerleşmesi için düzenli diş hekimi kontrollerini de unutmamak gerekir. 2-3 yaş ilk ziyaret için uygundur. Tedavi gereği olmadan yapılan bu ilk ziyaretler çocuğun hafızasında pozitif anılar olarak yerleşeceğinden daha sonra olası bir tedavide işbirliği de kolay olacaktır. Altışar aylık kontroller idealdir. Bu şekilde hem daha az masraflı hem de daha az acılı bir ilişki olacaktır.
Kliniğimizde, klasik eğitim yöntemleri yerine, bireylerin yaratıcılığının geliştirilmesine yönelik aktif öğrenme yöntemlerinden biri olan ‘YARATICI DRAMA’ ile oyun oynayarak ve düşünceyi eyleme geçirerek, hem çocuklar hem de yetişkinler, eğitmen diş hekimleri tarafından ağız ve diş sağlığı eğitimi alırlar.
Bu programdaki amacımız:
- Plak kontrolünün önemi ve diş fırçalama
- İyi bir ağız diş sağlığı için ara yüz temizliği (diş ipi kullanımı)
- Flor kullanımının önemi üzerinde durmaktır.
Bunlara ek olarak
- düzenli diş hekimi kontrolünün yerleştirilmesi
- ağız-diş kazalarına karşı korunma yöntemleri: dişlik (mouthguard) kullanımı
vurgulanmaktadır.
KIVILCIM TEKSÖZ KİMDİR:
1970’de İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Saint Benoit Fransız Lisesi’nde (1981-1989); yüksek öğrenimini İ.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi’nde (1989-1994) tamamladı. Aynı fakültenin Endodonti Ana Bilimdalı’nda (1995) doktora eğitimine başladı; yeterlilik sınavını başarıyla geçtikten sonra (1997), çalışmasına ara verdi.
Kasım 2007’de İ.T.Ü Sürekli Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen KURULUŞ İÇİ KALİTE SİSTEM TETKİKÇİSİ sertifikasını 20.02.2008’de yine aynı merkez tarafından düzenlenen SAĞLIK İŞLETMELERİ YÖNETİCİLİĞİ sertifikasını almıştır. 26-27 Mart 2010’da Health Tourism Turkey Koordinatörlüğünün düzenlediği “SAĞLIK TURİZMİ NASIL YAPILIR? Eğitimine katılarak belge almaya hak kazanmıştır.
25-26-27 Kasım 2011 tarihinde Dr. Xavier Goodarzian’ın Londra’da düzenlediği Dişhekimlerine yönelik Botoks ve Dermal Dolgu kurslarına katılarak sertifika almıştır.
Dt. Kıvılcım Teksöz’ün mesleki çalışmalarının yanı sıra Beyaz Yayınevi adına yaptığı kitap çevirileri (Başarısızlığın Olmadığı Okullar; Günlük Yaşamın Psikoterapisi; Networking) vardır.