TeraziLastikCimnastik’in konuğu Telem Gök sadıkoğlu ile çiçek ve çiçek aranjmanları üzerine bir sohbet…
Telem’in eviniz için önerdiği çiçeklere ve sizler için hazırladığı aranjmanlara bayılacaksınız. Çocuğunuzla kolaylıkla hazırlayabileceğiniz bu aranjmanlar ve yapılışları bir sonraki yazıya…
Çiçek tasarımı ve kesme çiçek kavramları nedir?
Çiçek tasarımı (floral design), bitki ve esasen çiçekli bitkileri kullanarak göze hitap eden düzenlemeler (aranjmanlar) yapmaktır. Tabii ki çiçekler doğada kendi dallarında daha güzeller, ancak günümüz koşullarında o doğayla iç içe olmak çoğu zaman imkansız oluyor büyük şehirlerde… Kentleşmenin yaygınlaştığı geçen yüzyıldan beri bu güzellikleri her daim görelim diye artık çiçekler özel olarak “kesme çiçek” olarak kullanılmak üzere üretilmekte ve Hollanda’nın başını çektiği Kolombiya, Ekvator, Etiyopya, Kenya, Hindistan, Güney Afrika, İsrail, Tayland, Avustralya ve Yeni Zellenda gibi bazı ülkeler tarafından tüm dünyaya ihraç edilmektedir. Bu bağlamda “kesme çiçek”i doğadan kopardığınız çiçek olarak algılamak yanlış olacaktır. “Kesme çiçek” insanları mutlu eden çiçek düzenlemelerinde kullanılmak üzere özel olarak yetiştirilen ve satılan çiçektir.
Çiçek tasarımında önemli olan unsurlar nelerdir?
Çiçek tasarımı eğitimi, çiçeği kültürel yaşamın bir parçası olarak gören gelişmişlik düzeyi yüksek toplumlarda (özellikle İngiltere, Hollanda, Amerika, ve Japonya gibi çiçek tüketimi de fazla olan ülkelerde) bazı özel okullar ve enstitülerde profesyonel tasarımcılar tarafından verilmektedir. Ben böyle bir eğitim almadım, ancak almayı planlıyorum. Ülkemizde henüz bu profesyonellikte eğitim kurumları mevcut değil maalesef. Geçen Mayıs ayında New York’da Little Flower School tarafından düzenlenen yarım günlük bir çiçek tasarımı atölye çalışmasına katılma imkânım oldu.
Çeşitli çiçek tasarımı üzerine yazılmış kitaplardan okuduğum ve bu atölye çalışmasında öğrendiğim kadarıyla başarılı bir tasarım yapabilmek için en önemli unsurlar arasında renklerin uyumu, doku, denge, oran, çiçekler arasındaki ahenk ve vazo seçimi bulunuyor.
Ben bunların yanı sıra, insanın doğasında çiçek sevgisinin kesinlikle var olması gerektiğine ve kişinin “farklı” tasarımlar yapabilmek için algısı yüksek bir “göz” sahibi olması gerektiğine inanıyorum.
Vazodaki çiçeklerin daha uzun süre dayanması için ne yapılmalı?
Vazodaki çiçeklerinizin uzun süre dayanması için öncelikle her gün suyu değiştirmeniz gerekiyor. Birkaç günde bir çiçeklerinizin saplarını verev keserek eskiyen kısımlarını atmanız da çiçeğin suyu alma alanını tazeleyecektir. Çiçekleri vazoya yerleştirirken suyun içine denk gelecek yerlerde çiçeklerin gövdesinde yaprak bırakmamanızı öneriyorum; bunlar gereksiz yere suyu kirletirler. Akşamları mutlaka serin yerde tutmanız ve gündüz ortam çok sıcak olursa vazonun suyuna buz parçaları ilave etmeniz de çiçeklerinizin daha uzun süre dayanmasını sağlar.
Kuru çiçekle de aranjman yapılabilir mi?
Yapılabilir tabi, ama ben sadece kuru çiçekle yapılan tasarımlardan hoşlanmıyorum. Tasarımlarıma kuru dallar ve bazen de kuru çiçekler ilave edebiliyorum, ama tek başlarına kullanmıyorum.
Taze çiçekle yapılan kurutulabilir mi? Nasıl?
Bu konuda pek bilgim yok maalesef. Bu sonbaharda sadece ortanca kurutmayı denedim. Onu da Kasım ayında rengi alacalı haline geldiğinde dalından kesip vazoda suyun içinde yerleştirerek başardım.
Çiceklerin anlamları var mı? Ne zaman, kime, ne verilmeli?
Olmaz mı! Bu aslında “çiçek dili (flower language)” olarak adlandırılıyor. Hatta “çiçek dili” ilk olarak 17-18. Yüzyıllarda Osmanlılar tarafından kullanılmış ve buradan Avrupa’ya ve oradan da Amerika kıtasına yayılmış. Çiçek dili üzerine bir sürü kitap yazılmış tarihte. Genelde sevgiliye olan aşkın sonsuzluk, hayranlık, nefret, özlem, kıskançlık vb. hallerini ifade etmekte kullanılmış. Özellikle eskiden iletişim araçlarının çok kısıtlı olduğu düşünüldüğünde çiçeklerin o zamanlar önemli bir iletişim aracı olduğunu kabul edebiliriz. Çiçek dilinde çiçeklerin tipleri kadar renkleri de önem taşır. Gülü örnek verecek olursak kırmızı gül gerçek aşkı, beyaz gül saf aşkı, sarı gül kırık kalbi, koyu pembe gül minnettarlığı, açık pembe gül aşkta mutluluğu ifade etmek için sunulurken eflatun gül ise ilk bakışta aşkı simgeler.
Benim şahsi görüşüme göre çiçek her zaman herkese verilebilir. Bunun için “özel” bir günü beklemeye gerek yok J İster çocuk, ister büyük, ister kadın ister erkek, şimdiye kadar çiçek aldığında mutlu olmayan birine hiç rastlamadım. Kendisine çiçek hediye edilmiş kişilerin ilk tepkisinin “yüzünde kocaman bir gülümseme” şeklinde ortaya çıktığı ve ortamda bulunan çiçeklerin pozitif bir enerji yaratarak mutluluk yaydığı sonucunu kanıtlayan bir bilimsel araştırma makalesi okumuştum. Bu makalede, çiçeklerin sergilendiği ortamlara bakıldığında, kişilerin çiçek düzenlemelerini “paylaşımın bir sembolü” olarak gördüklerinden giriş, oturma odası ve yemek odası gibi ziyaretçilere açık alanlara yerleştirdikleri görüldüğünden bahsediliyordu. Çiçeklerin bulundukları ortama giren kişiler üzerinde pozitif bir etki yarattığı ve mekânı daha samimi bir havaya büründürdüğü ve bu sayede çiçeklerin varlığının aile bireyleri ve arkadaşlar arasındaki iletişimi kuvvetlendirdiği gözlemlenmiş.
TELEM’DEN EVİNİZ İÇİN ÇİÇEK ÖNERİLERİ
Ev için 5 çiçek önerisi
Ben evin güneş alma durumuna ve genişliğine göre çiçeklerin seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben evde çiçek açan bitkileri tercih etmiyorum. O sebeple önereceğim çiçekler hep yapraklı salon bitkileri olacak J Salon için BENJAMİN, YUKKA, DRESİNA, MANDALİNA, SUKKULENT türü çiçekleri, mutfak içinse SARMAŞIK, KAKTÜS, yine SUKKULENT türü çiçekleri önerebilirim.
Balkon/teras için 5 çiçek önerisi
Balkon ve teraslara bayılırım! Maalesef sadece yazın üç ay yaşayabildiğimiz yazlığımızda bir bahçe terasımız var. Evdeki tercihimin tersine buradaki tercihim çiçek açan bitkiler. Balkon ve terasın büyüklüğüne ve ne amaçla kullanacağınıza göre çiçekleri seçmeniz gerekir. Ben terasımda SANDAVILLE, SAKIZ SARDUNYA, SEMİZOTU ÇİÇEĞİ, SUKKULENT gibi çiçeklerin yanı sıra MİNE, ACEM HALISI, İPEK, GAURA, SOSYETE SARIMSAĞI, AKDENİZ HATMİSİ, APPLE BLOSSOM GRASS gibi KIR ÇİÇEKLERİ görüntüsündeki çiçekleri ve griden yeşile çeşitli tonlarda OTLARI yetiştirmeyi seviyorum. Özellikle sukkulent türü bitkileri çiçek açan bitkilerle birlikte aynı saksıya dikerek düzenlemeler yapmayı çok seviyorum. Balkon/terasınız için çiçekleri seçerken bitkiler arasındaki tür uyumlarına, renk uyumlarına ve mobilya ve saksıların tarz ve renk uyumuna dikkat etmeniz gerekir. Baştan belirleyeceğiniz bir konsept üzerinden balkon veya terasınızı bitki, saksı ve mobilya uyumunu göz önünde bulundurarak göze hoş görünen ve gözü yormayan fonksiyonel biçimde düzenlemek, dostlarınızın terk etmek istemeyeceği ve uzun sürecek keyifli sohbetlere zemin hazırlayan mekanlar yaratmanızı sağlayacaktır. Tecrübeyle sabittir J
Bahçe için 5 çiçek önerisi
Maalesef henüz bahçem yok; o sebeple bu konuda fazla bilgim de yok. Ama hayalimdeki bahçenin etrafı küçük kuşların yuva yaptığı MEYVE AĞAÇLARIYLA kaplı… Ortası geniş ÇİMENLİK bir alan… Bahçenin bir köşesinde YASEMİN ile kaplı bir kamelya var… Bir köşesi KIR ÇİÇEKLERİ ile dolu… Evden çıkış noktasında taşlık bir veranda var ve oranın sağında solunda SUKKULENT saksıları ahenkle sıralanmış… Hayal işte dememek lazım; hayal etmek bence sahip olmanın yarısıdır!
Telem Gök Sadıkoğlu kimdir?
1970 doğumluyum, evli ve iki çocuk annesiyim. Ortaokul ve lise yıllarında resme ve tasarıma karşı yoğun ilgim olmasına ve lisedeki çeşitli resim hocalarımın Güzel Sanatlar eğitimi almamın benim için şart olduğunu söylemelerine rağmen, biraz da o günün koşulları gereği İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Tekstil Mühendisliği eğitimi aldım. 1993 yılı başından bu yana da aynı bölümde akademisyen olarak çalışmaktayım. Tasarım ve resme olan merakım yıllar içinde devam etti. Amatörce de olsa tasarım algımı hayatımın her alanına yansıtmaya çalıştım. Çiçeklere olan merakım ise üniversite yıllarında başladı. Son bir buçuk yıldır ise hobi olarak “kesme çiçek” tasarımı ile ilgilenmekteyim. Yeteneklerin Allah vergisi, hobilerin ise insan becerisi olduğunu düşünüyorum. Cinsiyetimiz, mesleğimiz, toplum içindeki konumumuz ne olursa olsun bizi günlük hayatın stresinden uzak tutacak ve mutlu edecek hobilerimizin olmasının bizi her yönden besleyecek bir gereklilik olduğuna inanıyorum. Çocuklarıma ve öğrencilerime bunu aşılamaya çalışıyorum… Paylaşmayı çok seven bir karakterim olduğundan hobilerimi yaşarken öğrendiklerimi paylaşmak amacıyla bir blog açtım. Bu blog için yazılar hazırlarken “Keşke”, diyorum, “Keşke yine çok severek icra ettiğim “akademisyen”lik mesleğinde olsaydım ama “mühendis” akademisyen değil de “sanatçı” akademisyen olarak…”